Ekonomist Mehmet Saydam “Mali politikalarda iç dinamikler” başlıklı yazısında son iki haftadır kaleme aldığı yazılarına devam etti. Mehmet Saydam şunları yazdı:

Son iki haftadır kaleme aldığım; iç dinamiklerin etkin bir şekilde harekete geçirilebilmesi ve KKTC ekonomisinde Devlet Bütçesi ile reel sektöre kaynak yaratılabilmesi adına öncelikli olarak mali politikalarda yapılması gereken detaylı bir dizi reform ile ilgili yazı dizimin üçüncüsüne konu  “Kamu Alacakları Tahsili     Usulü Yasası ile ilgili olarak yapılması gereken değişiklikler kapsamında;

” Eşitsizlik yaratan Vergi Affı uygulamaları yerine, adil ve maliyet düşürücü bir uygulama olan; Kamu Alacaklarının İadesi yapılmalı”

Özellikle yurt dışından mal ithali yapmakta olan şirketlerin, inşaat şirketlerinin ve daha birçok şirketin farklı nedenlerden dolayı ilgili Yasalar uyarınca ödenmekte olan stopaj vergisinin oluşturmuş olduğu finansman maliyetinin adil olarak dengelenebilmesi adına, ay içerisinde ödenen stopajların şirketlerin bir sonraki ayda ödeyecek oldukları aylık PAYE ve Sosyal Sigortalar yükümlülüğüne mahsup edilmesi hususunda, Kamu Alacaklarının Kamu Borçlarına mahsubuna imkân verecek olan Kamu Alacakları Tahsili Usulü Yasası’nın 3.8.9. ve 11 ci maddelerinde yapılacak bir değişiklik ile;

1. Şirketlerin ödedikleri stopaj vergisinin yaratmış olduğu nakit finansman maliyetinin olumsuz etkilerinin kısa vadede (bir ay içerisinde) giderilmesi. (Finansman etkisi)

2. Bilançolarında birikmiş stopaj alacağı bulunan ancak yılsonunda ticari kâr elde edemediğinden dolayı mahsubunu gerçekleştiremediği stopaj bedelini, Kamu borçlarına mahsup edecek olan işletmeler, finansman maliyetinin yaratmış olduğu açıktan kaynak sağlayacakları için Devlete düzenli olarak borçlarını ödemeye başlayacaktır. Diğer taraftan ise Devlet, tahsilinde sıkıntı çekmekte olduğu Kamu alacaklarında düzenli bir tahsilât elde edecektir. (Vergi Planlaması)

3. Ödenen stopajın iadesinin veya mahsubunun sadece yılsonlarında mümkün olduğu bugünkü yasal düzenleme altında, maliyet oluşturan ve piyasa fiyatlarına yansıyan stopaj maliyetinin yükünün sıfırlanabilmesi adına gümrük veya ilgili resmi diğer dairelere düşük beyan edilen fatura bedelleri gerçek değerinden beyan edilmeye başlanacaktır. Çünkü ilgili fatura bedeli üzerinden ödenecek stopaj oranı, takip eden bir sonraki ayda şirketlerin Kamu borçlarına mahsup edileceğinden hiçbir maliyet oluşturmayacaktır.

4. Finansman maliyetinin ortadan kalkması sonrasında, piyasalar rekabet edebilir bir fiyat politikasına yönelecektir. (Piyasa etkileri)

5. Stopaj doğuran işlemlerin maliyetinden dolayı muhasebe kaydına alınmayarak oluşturulan kayıt dışı ekonominin büyük bir ölçüde önüne geçilecektir. (Kayıt dışı ekonomi etkileri)

6. Yasal olarak yapılacak çalışmalar kapsamında, 31 Aralık 2009 tarihi itibari ile yılsonu hesaplarında yer alan stopaj bedelinin mahsubu için bir kereliğine mahsus olarak, geçmişe yönelik birikmiş ve mevcut yasalar altında taksite bağlanmış olan tüm Kamu Borçlarına mahsubuna imkân verilecektir. Böylece işletmeler önümüzdeki dönemler için takside bağlanmış olan finansman maliyetini, şirketleri için yeni kaynak ve sermaye olarak kullanacaktır. (Yeni Kaynak etkisi)

7. Yapılacak olan Yasal düzenlemenin yürürlüğe girmesi sonrası, Kamu Alacaklarının Kamu Borçlarına mahsubunun gerçekleştirilebilmesi için, şirketlerin düzenli olarak vergi yükümlülüklerini yerine getirmesi şartı aranacaktır.

8. Devlet peşin tahsil ettiği stopajın mahsubuna izin vermesi sonrası, hem daha adil, rekabet edilebilir ve ucuz bir piyasa ortamı oluşturmuş olacak hem de yılsonlarında Kurumlar Vergisi tahsilâtlarında bütçede ciddi bir gelir artışı sağlayacaktır. (Bütçe etkisi)

Bahse konu tüm bu olumlu yansımalara kaynak olacak olan bu yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi sonrası istenen verimin tam olarak piyasalara yansıması adına, çok uzun zamandan beri revize edilmeyi bekleyen “KDV oranları” da Vergi Dairesi tarafından yeniden düzenlenmeli ve bu yasa ile eş zamanlı olarak yürürlüğe konmalıdır.

Ayrıca bu Yasal Düzenleme ile birlikte yapılması gereken bir diğer düzenleme ise, geçmiş beş yılı kapsayacak şekilde tarafsız ve yeni bir “Mali Düzenlemenin” yapılmasıdır.

Önümüzdeki haftalarda kaleme alacağım “KDV Oranı Düzenlemesi” ve “Mali Düzenlemeler” hakkındaki yazımda bu konulara çok daha detaylı değineceğim.

Tags:

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir